Gün 6 -Route 66 ruhunu yaşamaya ne dersiniz?

CEN_2099Çok acayip yerler diyorum ya… Her an birşey çıkabiliyor karşına… Geçen gün bir at çiftliğinin yanından geçerken bulduk kendimizi… Dün de muazzam bir yeşillik içinde bir golf sahası vardı. Hayat devam ediyor ve biz yolun kenarından akıp gidiyoruz…

Sabah terk edilmiş binalar ve otellerin olduğu kasabalardan geçtik. Gelmeden evvel araştırma yaparken hayalet kasabaların olduğunu görmüştük ve artık başlıyor yavaş yavaş…

Giderken ikonik yerlerden biri olan 3 haçın yakınından geçiyoruz sabahın erken saatlerinde…

DSC00158

CEN_2162Elk City‘deki Route 66 Müzesi bizi bekliyor. O dönemi hatırlatan küçük bir şehir yaratmışlar içeride… Yine kimse uyanmadan biz yollarda olduğumuzda müzeyi gezen iki çiftten biriydik ve durum böyle olunca istediğimiz yeri, istediğimiz gibi fotoğraflama şansı yakaladık. Tren istasyonundan berberine, okulundan ahırına küçük canlandırmalar yapmışlar. Çok fotografik ve keyifli bir alan. Biz de nimetlerinden keyifle faydalandık tabii…

CEN_2137

Ve bir eyalete daha hoşçakal10.05 itibariyle Teksas‘tayız… Girişimizle birlikte aynı yolda 65 hız limiti, 75’e çıktı. Eyalet eyalet herşey değişiyor. Uçsuz bucaksız yollar kat ediyoruz. Bozkır alanlarda petrol çıkartmak için kullanılan küçük küçük sondaj makineleri ile karşılaşıyoruz sık sık. Doğa kuraklaşınca yoldan fırlayan yılanla selamlaşıyoruz ve tabii yılan görmenin mutluluğu ile yüzümde kocaman bir gülümseme beliriyor. Biz de fırsat bu fırsat deyip arabayı kenara çekip, yılan arayışına girdik. Neredeyse her metrede birkaç tane yılan yuvası var. Şöyle, çapı genişçe bir yılan görmeyi taa Tanzanya seyahatinden beri çok istiyorum. Cenk de sağolsun, elindeki sopa ile bulduğu delikleri hareketlendirmeye çalışıyor biri başını uzatsın diye. E havada güneş olunca hepsi siestada ve ne yazık ki denemeler başarısızlıkla sonuçlanıyor. Yüzünüzdeki ifadeyi görür gibiyim, deli olduğumuzu biliyorsunuz zaten 🙂

IMG_4695

O dönemlerden kalan gaz istasyonları yolun önemli bir parçası, her gün küçüklü büyüklü birçoğunun önlerinden geçiyoruz ve neredeyse hepsinde hem mola için durup, hem fotoğraflayıp hem de yürüyüp arabada yorulan vücudumuza hareket katıyoruz. İşte McLean‘daki Phillips 66 Gas Station da bunlardan biri… Kasabanın kendisi de hayalet şehir gibi zaten…

DSC00204

DSC00212Bugün baya yukarılara tırmanıyoruz ve yükseldikçe rüzgar da kendini belli ediyor. Mola için durduğumuz bir hediyelik eşyacıda arabanın kapısı neredeyse tersine dönüyordu. En güzel tarafıysa Beren için aldığım kartı atmak için günlerdir yol üstünde bir posta kutusu arıyorduk ve işte bu nokta kızıma günler sonra tekrar dokunmama olanak sağlıyor… Kansas’ta gördüğümüz minik hapishaneden burada da var bu arada 🙂

Öğlen Amarillo‘dayız… Muhteşem bir kasaba! Sıra sıra antikacılar, restaurantlar var. Caddede motorlular cirit atıyor ve cafelerde bira içip biraz muhabbet biraz piyasa yapıyorlar. Karnımız zil çalıyor ama dükkanların kapanış saatleri mağaza sahiplerinin paşa gönüllülerine kaldığı için önce gezmeyi tercih ediyoruz sokakları. Bir antikacı oldukça ilgimizi çekti mesela. İki katlı her nevi eşyanın satıldığı bir yer burası. Gerçekten aklınıza ne gelirse burada var. Tabak çanakları saymıyorum bile, gelinlik bile var desem… Labirent gibi bir yer, Cenk üst katı gezerken bir ara “Buse ben kayboldum, çıkart beni buradan!” diyordu bana. Çıkışta ben yine anı defterine birşeyler karalarken kasada ilginç birşey oldu; görevli bayan nereden geldiğimizi sordu. Türkiye’den geldiğimizi öğrenince ödemeyi falan bir kenara bırakıp, renkli başlı bir toplu iğne verdi elimize… Kapının kenarındaki haritayı göstererek Türkiye’yi işaretlememizi rica etti. Heyecanı heyecanımız oldu, çünkü Türkiye’den ilk iğne bizim elimizden yerini buldu, ne güzel… İlk olduğumuzdan mı bilmiyorum, bir de yaka iğnesi hediye ettiler bize…

DSC00225

Sonra tam bir Meksika restaurantı bulduk kendimize… Bahçe bölümünde oturduk ki DSC00220dışarıda yaşanan hayatı da kaçırmayalım. Daha siparişimizi vermeden tacomuz özel sosu ile birlikte geldi. Aman Tanrım bu ne acı! “Olsun ye gitsin”… Herşey o kadar güzel ki acı da neymiş? Meksikalılar yan masamızda eğleniyorlar, dövmeli insanlar motorlarıyla yanaşıyor, dünyanın bir ucunda iki uzaylı gibiyiz burada… Muhteşem bir his! Etrafa bir göz gezdirmek isterseniz videosu da burada

Yoldan biraz sapmamız gerekiyor; çünkü yolun olmazsa olmazı Cadillac Ranch‘i görmek istiyoruz. Aralar dereler derken ovanın ortasına dizilmiş arabaları uzaktan yakalıyoruz. Yol kenarına arabayı park edip biraz içeriye doğru yürümeniz gerekiyor yanlarına ulaşmak için… Herkes ellerinde spreyler kendilerinden bir iz bırakıyor arabaların üzerine. Ve emin olun o kadar çok ziyaretçisi var ki çizdiğiniz her ne ise yarına kalmayacak… Rengarenk Cadillac arabalar burunlarını kuma gömmüş arka arkaya sıralanıp sizin yanlarına gelmenizi bekliyorlar… Gerçek mi oyuncak mı, çok eğlenceli…

CEN_2180

CEN_2193Bir sonraki merkez uzak olduğundan Amarillo’da konaklamayı tercih ediyoruz. Bu gece TravelLodge‘da bavullarla ilgili operasyon yapmamız gerekiyor. Kalın kıyafetlerle başlayıp incelerle bitireceğimizi biliyorduk da bu kadar zorlanacağımızı tahmin etmemiştik. Bavulun birini yazlık, diğerini kışlık haline getirdik ama acı olansa biz yazlığı aldığımızda ertesi gün buz gibi bir havaya ya da biz üşüyüp kışlık bavulu alıp odaya geçtiğimizde güneşe gözlerimizi açıyoruz. Bakalım daha ne kadar şaşıracağız 🙂

Bugün rüzgarın da etkisi ile oldukça yorulduk ve güzelce bir dinlenmeye ihtiyacımız var. Çünkü yarın muhteşem bir gün olacak!…

Yola Çıkış saatimiz: 07.15

Kontak Kapatış: 16.55

Başlangıç-Bitiş: 1.074,9 – 1.319,8 mil

Gece Konaklama: Teksas – Amarillo – TravelLodge

“Amerika vizesi” ile ilgili aklımda bir sürü soru var” diyorsanız “Amerika vizesini merak edenlere”

“Amerika’da nasıl araç kiralayabilirim?” diyorsanız “Yurt dışında araç kiralayanlardan mısınız?”

Ölmeden önce yapılacaklar listenizden bir madde daha silmek isterseniz, “15.000 feet yükseklikten gökyüzü dalışı… Skydive Las Vegas!”

“İşte çılgın bir yol hikayesi… Route 66″

“Gün 1- Route 66’da Geçecek ilk günün heyecanı”

“Gün 2- Route 66 bizi kalbi güzel insanlara doğru sürüklüyor…”

“Gün 3- Route 66’nın her köşesinde ayrı bir ayrıntı gizli…”

“Gün 4 -Route 66 serüveninde bir günde üç eyalet”

“Gün 5 -Route66’da baktığın her nokta farklı bir renk!…”

“Gün 7 -Route 66’da New Mexico’dayız… Ve mutlaka Santa Fe!”

“Gün 8 -Route 66’da Albuquerque’de Romantizm…”

“Gün 9 -Route 66’da Vahşi Batı’ya Hoş Geldiniz!”

“Gün 10 -Route 66’da Doğa ile içiçe bir gün: Grand Canyon!”

“Gün 11 -Route 66 Çöllerinde Sessizliğin Çığlığı”

“Gün 12 -Route 66 yolunda Türk bayrağımız Bagdad Cafe’de”

“Gün 13 -Hoşçakal Route 66!”

başlıklı yazılarımı da okumanızı öneririm.

Yol boyunca çektiğimiz videoları Busece Kareler YouTube kanalından izleyebilir, dilerseniz takip listenize ekleyebilirsiniz.

Facebooktwittergoogle_pluslinkedin

Benzer yazılar

Yorum Yapın

*