Amsterdam’da ücretsiz yapabileceğiniz keşifler…

Amsterdam'da ücretsiz yapabileceğiniz keşifler...

Amsterdam’a geliş nedenimiz aslında pek de turistik değildi… Cenk’in işi dolayısıyla beş günlüğüne Amsterdam’a gitmesi gerekiyordu. Avrupa’yı çok da sevmediğimi her fırsatta söylerim ama eğer burada bir yere gideceksem o noktada Hollanda hep ilk sırada geliyordu. Buranın özgür ruhunu hep içinde görmek istemiştim ve bu fırsatı kaçıramazdım. Hummalı ve biraz da sıkıcı geçen vize sürecinden sonra ben de takıldım Cenk’in peşine… Vize sıkıcıydı çünkü önceden 6 ay vizem olmasına rağmen 5 hafta tek giriş! verdiler sağolsunlar…)  Neyse plan şöyleydi; Amsterdam’a ayırdığımız 9 günümüz vardı. Hafta sonu ve akşamlar Cenk’le plan…

Devamı...

Begijnhof…Amsterdam’ın kalbindeki huzur bahçesi

Begijnhof...Amsterdam'ın kalbindeki huzur bahçesi

Bir yeri turla gezmenin avantajları da var, dezavantajları da… Turlar armut piş ağzıma düş açısından pek güzel… Ama birilerinin sürelerine bağlı kalmanın çok da hoşuma gittiğini söyleyemeyeceğim. Amsterdam’ı gezerken saat, mekan bağımlılığım olmadan, üstüne tek gezmenin avantajlarını da pek bir güzel oldu… Cenk’in işe gömüldüğü sıralarda ben de Amsterdam sokaklarını yürüyerek keşfetmenin keyfini yaşıyordum… Yok merak etmeyin onu ihmal etmedim elbet… Gün içinde nereyi en çok beğendiysem akşam iş çıkışı oraya birlikte tekrar gittik… Sokak aralarında en en sevdiğim yerlerden biri de  Begijnhof oldu… Begijnhof, Amsterdam’ın en güzel ve önemli yapılarından bazılarına ev…

Devamı...

Monnickendam’da bir saat…

Monnickendam'da bir saat...

Amsterdam’a yakın kasabaları gezerken son durağımız dönüş yolumuz üzerindeki eski bir balıkçı kasabası olan Monnickendam… Burasının deniz ticaretinin yoğun olduğu dönemlerde savaşmaktan yorulmuş bir yer olduğu söyleniyor… Sanırım bu durum ruhuna da işlemiş… Açıkçası, Edam, Volendam ve Marken‘den sonra burası oldukça boğuk ve sıkıcı geldi bana… Otobüsten indiğimizde Monnickendam’ın hemen girişindeki ünlü kilisesi De Grote Kerk karşılıyor bizi… Bu kilisenin arka tarafına geçtiğinizde kasabanın merkezine doğru da giriş yapmış oluyorsunuz. Bu arada kilisenin arka tarafındaki yamuk kapısına da bakmadan geçmeyin, orantısızlığı ilginçti gerçekten… Noordeinde buranın en önemli caddesi ve pek de gezilesi bir…

Devamı...

Hayran kaldığım sahil kasabası Marken…

Hayran kaldığım sahil kasabası Marken...

Hollanda’nın kasabalarını gezerken kendine en çok hayran bırakan yer Marken oldu… Mütevazi, huzur dolu, keyifli bir balıkçı kasabası burası… Marken aslında bir ada… Amsterdam’dan direkt gelenler için otobüs ile (315 no) ile karadan ulaşımı da olmasına karşılık, biz Volendam üzerinden geldiğimizden Marken’e deniz yolu ile geçmeyi tercih ettiğimiz için Volendam-Marken Express’ini kullandık. Yaklaşık 20 dakikalık bol iyot kokulu yolculuk sonrası Marken’e varmıştık. Yolculuk oldukça yavaş bir seyirle geçti ve daha yanaşırken rıhtıma beni seveceksin diye bağırıyordu Marken… Sahilde sınırlı sayıda hediyelik eşyacılar, kafeler ve restaurantlar var. Limanda yürüyüşümüzün ardına hiç…

Devamı...

Huzur dolu Edam…

Huzur dolu Edam...

Hollanda’da bir günümüzü Amsterdam’a yakın kasabalara ayıralım dedik… Bunun için önerilen üç rota var aşağıda haritada da farklı renklerle gösterilen… Biz en merak ettiğimiz yerleri içine alan mavi rotayı tercih ettik. Günün sonunda yorgun olacağımızı tahmin ettiğimizden, şehire en yakın olanı ile günü tamamlamak için en uzakta olandan başladık. İlk kasabamız Edam… Amsterdam’dan yaklaşık 30 dakikalık keyifli bir yolculuğumuz oldu. Yol boyunca Hollanda inekleri, değirmenleri, güzel evleri derken zaman hızlıca akıp gitti…       Edam otobüs durağında indiğimizde aynı istikamette kanala doğru yürüyüşle kasabanın girişine ulaşılabiliyor. Buradan sonrası sizin…

Devamı...

Üçgen çatılı balıkçı kasabası: Volendam

Üçgen çatılı balıkçı kasabası: Volendam

Volendam, Amsterdam’ın köyleri arasında en görülesi yerlerden… Otobüsten indiğimizde deniz kenarına ulaşmak için yerleşimin içinden 15 dk kadar yürümemiz gerekti. Temmuz sıcağı olmasına rağmen öyle yüzüne çarpan bir sıcak yoktu, onun için yürüyüş oldukça keyifliydi… Suyun kenarına vardığımızda insan sayısı oldukça arttı tabii… Gezdiğimiz köyler arasında en kalabalık yer burasıydı diyebilirim. Eski bir balıkçı köyü Volendam… Sahil şeridi üçgen formda renkli Volendam evleri ile karşıladı bizi… Bir İstanbul’lu olarak suya hep yakın oluşumdan mı bilmem burada da kendimi bir iyi hissettim. Sahil boyunca hediyelik eşya, peynir dükkanları, restaurantlarla dolu… İyice…

Devamı...