Kısa bir uçuş bulalım diye uğraşırken malum sebeplerle farklı bir havayolu firması tercih etmek durumda kaldık ve kendimizi uçuşa on bir saat kala havalimanında bulduk. Uçuş 09.45, biz geldik 23.00’te! Adada yaşıyor olmanın artıları, eksileri işte, sevince katlanılıyor 🙂
Bir klasik bizim için Nero’da kahve içmek. Uçuş öncesi şehirde buna zamanımız olmadığından biz de bu keyfi havalimanına bıraktık. Yakın bir arkadaşımla bir saatlik telefon görüşmesinin ardına iki saat kadar ikili sandalyede kıvrılmak suretiyle uyudum. Valla üzerimde palto olmasına rağmen içim üşüdü. He bir de en acı olan da havalimanının dip bölümünde uzanmak için özel koltuklar olduğunu tüm bunları yaşadıktan sonra görmemdi… üşüdüğüme mi yanayım her yanımın tutulduğuna mı bilemedim. Tabii bende 10 kg, Cenk’te 11 kg’lık sırt çantaları da baya bir yordu bizi ve emanet kasası görünce iki kere düşünmedik bırakmak için. Neden mi bıraktık? Çünkü Latin Amerika uçuşlarına online check in yapılamıyor ve uçuştan üç saat önce kontuara gelmeniz, ülke özelinde yapılacak özel taramadan geçmeniz bekleniyor. Biz de zamanı geldiğinde sıraya girdik ve görevli tek tek bizimle konuşmaya başladı. Eğer ABD vizeniz varsa sadece bu vizenin fotokopisini alıp işleminiz tamamlanıyor. Ama Cenk’in vizesi malum bahsetmiştim daha önceki yazıda, üç gün önce bittiğinden ondan dönüş bileti, gezinin tüm detayları önce sözlü olarak öğrendiler, sonra turlar, oteller vs belgeleri ile istendi, tüm o belgelerin ekran görüntüleri sistemi kaydedildi. Havalimanında vize mülakatı gibi birşeyden geçtik ki, bu durum ve istenen evraklar vs hiçbiri bileti alırken THY bundan bahsetmemişti. Tanzanya’ya gittiğimiz arkadaşımız kapıda vizede bir sorundan dolayı ülkeye alınmadığından temkinliydik ve tüm belgelerimiz yanımızdaydı ve sorunsuz hallettik. Bu geçiş süreci Türk pasaportu olan herkese yapılan rutin bir uygulama bu arada…
Ve daha uçağa adımızı atamadık ama biz yorgunuz 🙂 Bakalım uçak yolculuğu nasıl geçecek… İlk aşamada yaklaşık 11 saat durmadan önce yaklaşık 3.000 km Avrupa, 7.000 km kadar Atlas Okyanusu ve oradan da 1.100 km de Güney Amerika’da uçup Kolombiya’ya ineceğiz. 3.5 saatlik bekleme süresinin ardına da üç saatlik bir uçuşla Lima’ya varacağız, tabii herşey yolunda giderse…
Ye, iç, film izle, uyu, uyan, dolan, otur, tekrar uyumaya çalış derken Bogota’ya vardık. Uçağın camlarının kararma özellikli olması ne güzel bir şeymiş. Yerel saate göre bir şekilde ayarlıyorlar ve bu bir nebze olsun uykuya geçişi kolaylaştırıyor. Transit geçiş için saçma sapan bir karmaşanın içinde bulduk kendimizi, sürü psikolojisi ile yolunu buluyor herkes. sadece çanta kontrolü sonrası uçuş kapılarının olduğu alana varabildik. 3,5 saat burada bir beklememiz olacak. Aktarma uçuşumuzun check in’ini online yapmamıza izin vermiyordu sistem ve bu işlemin uçuş kapısında oluşturulacağı söyleniyordu. Biz de yaklaşık iki saat öncesi işlemleri tamamlamak için kapıya gittik. Görevlilerin yanıtını söylüyorum, “uçakta yer yok”! Zaten zorla İngilizce konuşan birini bulduk o da tam bir açıklama yapmadı sonuç olarak, tam bir duvarlar. Anladığımız, THY bizim bu uçakta olacağımızı LATAM’a bildirmemiş, onlar da tüm biletleri satmış. Yani anlayacağınız bizim bavullar bizden önce Lima’ya varabilir!
Biz bir saat kadar öyle ayakta adamlar bir kelam etsin de durumumuzu anlayalım diye bekledik. Sonra bize yine herhangi bir açıklama yapmadan yan tarafa geçmemiz söylendi ve mevcut yolcular uçağa alınmaya başladı. Birkaç gelmeyen oldu ve o kişiler için son çağrıları yaptılar. Ve kalkış saatine on! dakika kalmıştı ve o gelmeyenlerin yerine bizim biletleri kestiler. Transit uçuş olmasına rağmen neredeyse uçağa alınmıyorduk. Açıkçası THY’nın bunu yaşatmış olması rahatsız ediciydi…
Havalimanında bizi önceden ayarladığımız araç bekliyordu ve sorunsuz otelimize ulaştık. Umarım jetlag olmamak için Türkiye’de yaptığımız hazırlık meyvesini verir, bakalım göreceğiz 🙂
Lima’ya vardığımızda ikimiz de oldukça yorulmuştuk. Eee dile kolay, tekrar yatağa kavuşmamız 35 saat sürdü… Güzel bir uyku ve sonrasında iki gün Lima bizi bekler…
Bu yazı ilgini çektiyse bunları da okumak isteyebilirsin;