İkili Güzellik: Dalyan!

1DSC07550Tarih ve doğa aynı yerde nefes alır mı? Dalyan işte bu muhteşem kombinasyonu ile sizlerle…

Dalyan balık kapanı anlamına geliyor. Dere çok derin değil, en derin yeri yaklaşık 10 metreymiş. Durum böyle olunca “pancar motoru” denilen küçük teknelerle ulaşım sağlanıyor. Bir kooperatifleri var ve sadece buranın üyelerinin balık tutmasına izin veriliyor. Suyun üzerinde ağlarla çevrili bir alan var. Balıklar belli bir boyuta ulaştıktan sonra salınıyor. Dalyan’da da işte bu dalyanın içinden geçilerek meşhur İztuzu Plajı’na ulaşılıyor. “Yok ben tekneye binmek istemem” derseniz ki büyük kayıp olur, o zaman dolmuşla ulaşmak da ikinci tercihiniz olabilir tabii…

1DSC07567İztuzu Plajı’nın en önemli özelliği caretta carettaların üreme alanı olması… Caretta carettaların MÖ 95 milyon yıl öncesinden beri dünyada var oldukları söyleniyor. Diğer kaplumbağalardan ne farklılıkları var derseniz, kabuk kısımlarının sini şeklinde olması. Ayrıca burunları biraz daha sivri ve kafalarını maalesef içeri çekemiyorlar…

Mavi yengeçler en sevdikleri yiyecek. Bana ilginç gelen ise, carettalar yavru iken mavi yengeçler onları yerken, carettalar büyüdüğünde onlar mavi yengeçleri yiyor. İşte doğal döngü 🙂 Mavi yengeçler canlı iken kabukları mavi renkte olduklarından bu ismi alıyor, haşlanınca gariplerimin renkleri turuncuya dönüyor. İztuzu Plajı dönüşü isteyenler için mavi yengeçler tabaklarda lezzetlerine bakılmayı bekliyor, sizlere tatlarının azımsanmayacak kadar da güzel olduğunu söyleyebilirim.

Carettaların bir özelliği de hangi kumsalda dünyaya geldiyse yetişkin olunca da aynı kumsala gelip 100-150 kadar yumurta bırakmaları. Akşamları yumurtalarından çıkan carettalar ay ışığının yol göstericiliğinde denize kavuşuyor. Bu nedenle plaj yakınında yapılaşma yasak. İyi ki de öyle, yoksa kaplumbağaların evlerin ışığına gitmeleri kaçınılmaz.

Ve İztuzu Plajı’ndayız. Osmanlı döneminde tuz ihtiyacının büyük bölümü buradan çıkarılıyormuş. 5400 metre 1DSC07570uzunluğunda plajı üç bölüme ayırmışlar. İlk kısım şemsiye ve şezlongların olduğu alan. Orta ve geniş olan alan kaplumbağaların kafeslerle belirlenmiş yuvalarıyla dolu. Denize yakın alanda yine güneşlenmeye izin veriliyor. Deniz dalgalı ve öyle eğlenceli ki! Kızımla dalgaların ortasına atlarken epey bir kudurduğumuzu söylemeliyim. Muhteşem ince kumuna basmanın keyfi de paha biçilemez…

1DSC07574Tekneye vardığımızda bir sürpriz daha bizi bekliyordu. Boyu 1 metreye yakın caretta sudan başını çıkarmış bizi selamlıyordu. Boyları 1,5 metre kiloları 70’e kadar çıkıp, 70 yıla yakın da yaşayabiliyorlarmış. Onu gördüğümde kalbimin hızının değiştiğini söyleyebilirim.

Dalyan çayı boyunca sağlı sollu sazlıklar size eşlik ediyor gezintiniz sırasında… Bu da sivrisinek demek tabii… “Sazlıklar elbette kaldırılabilir” diyor oradakiler “ama bu durumda balıklar da diplerine yuva yapamayacakları için, doğa tahrip edilmiş olacak”.

Tekne gezisi sırasında yamaçlara bakıldığında tarihi MÖ 4.yy’a uzanan kaya mezarları tüm görkemi ile sizlere bakıyor. Doruklar Ülkesi’nde zenginlere ya da krallara ait mezarlar yukarılara yapılıyor ki hem tanrıçalara yakın olsunlar hem de -reenkarnasyona inandıkları için- yeniden doğduklarında aman ha geçmiş varlıklarından mahrum kalmasınlar, değerli eşya ve hazinelerini korsanlardan korusunlar… Bu yörede 50’ye yakın mezar olduğu söyleniyor. Yukarısında üçgen alınlık, aşağıda 5 metreye yakın boşlukla hazırlanıyor ki yanlarına aldıkları eşyalar nemden korunabilsin…

Derenin bir ucu İztuzu Plajı ise diğer ucu da çamur banyosu. 39 derece sıcaklığında iğrenç mi iğrenç kokan kokusuna katlanabilirim diyorsanız romatizma, cilt rahatsızlıklarınız için bu şifalı kaplıca suyundan faydalanabilirsiniz. İnsanlar kamp kurup günlerce bu suyun nimetlerinden yararlanıyorlarmış. Bizim gibiler 1DSC07557içinse tek kürle ne kadar olursa deyip yola devam etmek düşüyor 🙂

Tekne geziniz sırasında dere boyunca küçük küçük pansiyonlar, oteller, restaurantlar kaya mezarlarına karşı konumlanmış sizleri bekliyor. Mutlaka bunlardan birinde taze taze sıkılan nar suyunu denemelisiniz. Hani nar suyunun bir acılığı vardır ya, burada içtiğinizde yok işte. Çünkü narlar bütün halinde değil, sadece taneleri ayrılarak sıkılıyormuş… Öyle olunca da ımmmm pek bir tatlı…

Dalyan’a üçüncü gidişim olmasına rağmen… Bir daha gitsem bir daha giderim… Hem bedenini hem ruhunu dinlendirmekse hayaliniz siz niye hala duruyorsunuz peki?

Facebooktwittergoogle_pluslinkedin

Benzer yazılar

  1. ebru

    Dalyan’i tek gecerim, oglum efe’nin de benim de cok keyif aldığımız yerlerdendir.. 2 yilda bir mutlaka giderim..

Yorum Yapın

*