Türkiye’nin Çölü Patara…

Şöyle bir yer hayal edin… 18 km uzunluğunda bir kumsal, ayaklarınızın altından kayan ince kumu, geniş dalgalarıyla eğlendiğiniz masmavi bir deniz, akşamlarına ev sahipliği yapan carettalar…

Evet muhteşem bir doğa sizi bekliyor. Giriş yine birçok ören yerinde olduğu gibi ücretli ve Müze Kart avantajları burada da geçerli. Ucu görünmeyen kumsal sizi çağırıyor. Türkiye’nin en uzun kumsalı olarak geçiyor burası… Üzerinde barındırdığı ince kumu dolayısıyla birçok çöl filminin platosu olarak kullanılıyor.

1DSC07792Kumsal boyunca hiç ağaç yok bu da gölge yok anlamına geliyor. Şezlong ve şemsiyeler kiralanabilir ama bizin gibi bütün günü burada geçirmeyi planlamıyorsanız peştamalınızı bu güzel kuma serip yumuşaklığını hissedin derim. Buranın ayrıcalığını bizden biraz daha farklı yaşayanlar da var elbet… Nudistler veya bir başka deyişle Naturistler de güneşlenmek için burayı tercih ediyorlar. Nudizm ne derseniz bu kişiler vücutlarından utanmadan rahatlıkla sosyal olarak çıplak bir şekilde bir arada ve doğa ile bütünleşik bulunabiliyorlar. bir anlam taşımadan bu şekilde 1DSC07789güneşlenenlere de Patara sahilinde rastlamak mümkün. Ben de iki tanesiyle karşılaştım hani 🙂

Denizi oldukça dalgalı… Eee konu dalga olunca eğlenceyi de açıklardan sürüklüyor tabii… Dalganın kırıldığı yerlerde oluşan bazen boyu aşan dev dalgalar heyecanın boyutlarını da arttırıyor. Durum böyle olunca başladığın yerden denizden çıkman pek mümkün olmuyor ama keyif garanti…

Bu sahil tıpkı İztuzu Plajı gibi koruma altında. Caretta carettaların yuvaları var sahil boyunca. Akşamları carettalar ay ışığına doğru rahat gidebilsinler diye akşamları insanoğlunun plaja giriş izni yok. Sahil carettaların…

Ateş gibi kumlarında yanıp, serin sularında serinlemek ve ilkleri yaşamak için ideal bir yer Patara…  Burayı görmeden Likya’yı gördüm demeyin hiç…

Facebooktwittergoogle_pluslinkedin

Benzer yazılar

Yorum Yapın

*