İTÜ’lü gezgin gençlerin oluşturduğu Gezitü bu hafta keyifli bir organizasyona imza attı… Gezmeyi seven herkes biraradaydı… Ve gezmek adına birçok konu sahnede konuşuluyordu…
İki gün sürdü organizasyon… Gerçi biliyorsunuz, etkinlik takvimini sürekli paylaştım sizlerle… Tüm konuşmacılar inanılmaz deneyimler aktardı bizlere… Beni etkileyen birkaç cümleyi burada sizlerle paylaşmak istedim. İlk gün Cumhur Gökova “Yelkenli ile Dünya Turu” sunumunda gezgin gençlere önemli tiyolar verdi mesela… Benim en çok ilgimi çeken de; “Astronavigasyon öğrenirseniz birçok yelkencinin ekibine katılmak için öncelik elde edebilirsiniz.” yönlendirmesi oldu. Bir de sunumunda Amerika’nın Dakota bölgesinden bahsetti… Orada çekilen fotoğraflar yamuk çıkıyormuş… Gösterdiği fotoğraflarda kendileri dik duruyor ama fotoğraf böyle 45 derece açıyla duruyorlarmış gibi… Ya da bir taşı ileri atıyorlarmış ama taş ne yazık ki beklenen yere düşmeyi tercih etmiyormuş, çok eğlendim dinlerken….
İlk günün son sunumunda Serkan Söğüt’ün anlattıkları beni çok etkiledi… Motorla yaptığı rotalardan bahsetti. O’nu dinlerken kendi hislerimi slaytlaştırmış gibi hissettim. İnsanın kendini yolda gerçekten tanıdığını anlattı sunumun başında… Bahsettiği birkaç şey gerçekten benim de herkese söylediğim şeylerdi… Dedi ki; “Karşılaştığınız insanları maksimum 2 gün görüyorsunuz. Durum böyle olunca rol yapmanız gerekmiyor. Kimseniz oymuş gibi davranabiliyorsunuz. Bencilseniz bencil, korkuyorsanız hüngür hüngür ağlayabiliyorsunuz rahatlıkla… Ne kadar hazırlansanız da yolculuk belirsizlik demek… Önce kafanızı hazırlayın… Sonraki herşeyi ise yolda düşünün…”. Küçük ama beni çok etkileyen bir anısını anlattı sonra. Afrika bölgesinde motorla giderken yolda bir misyoner okulu yanında durup yol sormuşlar yerli halka. Koşa koşa bir çocuk gelip elindeki defteri ile Serkan’a gösterip birşeyler anlatıyormuş. “Önce, yola odaklandığım için çok da ilgilenmedim” dedi. “Ama ısrar edince defteri karıştırmaya başladım. Gördüm ki defterin bir bölümünde alt alta toplanmış sayılar var. Öyle olunca öndeki yazıyı okudum ve bu sayıların neden orada olduğunu o zaman anladım. Defterin başında şöyle yazıyordu: ‘Ben gelecekte gezmek istiyorum ve bunun için buradan geçen gezginlerden para topluyorum”. Evet, herkesin hayalleri olmalı. O çocuk hayali için şimdiden çaba sarf ediyordu işte… Günümüzde birçok girişimci insan bir yere gitmeyi bile düşlemezken, artık güven alanınızdan çıkma zamanınız gelmedi mi?”
İkinci gün Sırtçantalılar grubunun yöneticilerinden Öykü Koman önce oluşumlarının amaçlarından bahsetti. Sonra benim 17 Mart’ta Taksim’de yapacağım Tanzanya sunumunu duyurdu genç gezginlere… Duymayanlar için ben de buradan tekrar hatırlatayım yeri gelmişken 🙂 Sonra hepimizin merak ettiği Kuzey Işıkları’nı anlattı… Nasıl oluşuyor, görmek için katlanılması gerekenler… Sunumunun sonunda anladık ki bu rengarenk ışıkları görmek biraz zor ve meşakkatliymiş… Ve “Bahsedildiği kadar pahalı bir yer değil” dedi… “çünkü pahalı değil, çok pahalı!”…
Ortak çalışmalar yapmaktan keyif aldığım Cemre Nur Meleke sahnedeydi 
Öykü’yü takiben… Gezgin Kadınlar platformunu yani benim de içinde olduğum “bizi” anlattı ve bütün gezen kadınlara kapısının açık olduğunu söyledi. Türkiye’de gezen onlarca kadını bir araya getirmekten dolayı öylesine mutlu ve heyecanlı ki bu keyif sunumuna yansıyordu. Hazır yeri gelmişken 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Gezgin Kadınlar “Yol Hikayeleri”ni anlatıyor olacaklar. Beni de konuşmacı olarak davet ettikleri için tekrar teşekkürler…
Bir isim daha var ki benim dinlemekten bıkmadığım ve hayranlık duyduğum bir sporcu gezgin… Ultra Maraton Koşucusu Alper Dalkılıç… Daha önce kendisiyle bir röportaj yapmıştım hatırlarsınız “Grand Slam Unvanlı 7 da 7 Ultra Maraton Koşucusu Alper Dalkılıç”… Yine vizyonu, duruşu, yaptıkları ve yapacaklarıyla gençleri heyecanlandırdı. “Koşmasaydım Göremezdim” diyor kendisi… Takipçileri de “Koşmasaydın Göremezdik” diye yanıtlıyor onu… Onun dediği gibi “Her macera bir adımla başlıyor”sa eğer, o insanları harekete geçirebilecek doğru kişilerden biri benim gözümde…
İki günde devr-i alem yaptık bu hafta sonu gezginlerle… Burada değindiğim ya da değinemediğim kişi ve sunumların hepsi birbirinden güzeldi ve tek tek hepsi farklı bakış açıları kazandırdı… Yelkenden motorsiklete, koşudan bisiklete, çeşitli bütçeler, farklı beklentilerle gidilen onca rotayı takip ettik hep birlikte… Tek birleşilen bir nokta vardı… O da anı yakalamak… Günü kaçırmamak, hayallerinizi bir bir gerçekleştirmek için bugün neden o gün olmasın? Hadi bir düşünün…
