Fare Tapınağı ile Bikaner

Fare Tapınağı ile BikanerSabah en keyifli tren yolculuğumuzu yaptık… İnanılacak gibi değildi ama boştu! ve bir ayağımız bir yatakta diğer ayağamız başka bir yatakta yayıldık walla… Tepemizdeki ranzayı da açmamız gerekmediğinden ferah bir yolculuk fırsatı yakaladık ilk defa…. Hatta film izleyip, biraz uyudum bile yolda… Trende uyuyabilmek büyük bir lüks benim için Hindistan’da…

Fare Tapınağı ile Bikaner

Akşamüstü Bikaner tren garındayız… Gardan taksi ile sarayımıza gideceğiz. Evet yanlış duymadınız bu gece bir sarayda kalacağız… Hostelden saraya 🙂 Tezatlar ülkesi olduğunu söylemiştim Hindistan’ın… Kalacağımız sarayın adı Maharaja Ganga Mahal… Burası gerçekten bir saraymış… Ama öyle kocaman bir yer hayal etmeyin… Yemyeşil, büyük bir bahçe içinde… Küçük bir havuzu ve devasa odaları var… Ya da bana devasa 🙂 Şöyle ki… Kapıdan ilk girince iki koltuk attıkları bir antresi vardı bizim odanın. Buradan yatak odasına geçiliyor. Yatak odasında üç tane yatak, iki tane klima ve buna ek tavanda vantilatör bile var… Buradan da yarım bir duvarla ayrılmış ikinci odaya geçiliyor. Çalışma masası, kettle vs olan mini içecek alanı yapmışlar. Ve buradan da tuvalete geçiş… Yere kadar camı olan bir penceresiyle çok aydınlık ve geniş bir banyo… Ve mutlu son… Üç haftadır ilk defa klozet ıslanmadan duş alabilmenin hazzı 🙂 Ne yalan söyleyeyim çalışma masasını gördüğümde bir gülme geldi… Cep telefonumuz haricinde dünya ile bağlantımız yok haftalardır… Bırak bu çalışma odasını, bir yatak bulmak bile lüksken bu oda pek bir fazlaydı bizim için… Hindistan kokan sırt çantam dışında bir “bendim” var olan bu koskoca odada küçücük…

Fare Tapınağı ile Bikaner

Akşam yemeğini sarayın bahçesindeki restaurantta yedik… Abartılı bir şekilde pahalı… En uygunundan birşey sipariş edince geldi mi bir aperatif… Tam bir aperatif, tadımlık 🙂 Sonuç açız… Esma tutturdu tatlı birşey alalım ben uyuyam diye… Hemen yakında bir bakkal varmış… Sarayın yanında bakkal 🙂 Oraya gittik pek birşey yok tabii içinde… Esma buldu nefsini köreltmek için birşeyler… Ama çikolata derdinde o asıl, ama yok tabii… Hemen ileride bir park varmış, orayı gezelim dedik ama akşam riskli olur, gitmeyin dediler… Bileni dinlemek lazım böyle zamanlarda… Bu tür seyahatlerde, göze alabildiğim riskleri almak hedefim hep…

Sabah erkenden ayaktayız. Açık büfe kahvaltı dediler indik tabii koşa koşa… İndik de bizim açık büfeleri düşünüp fazla büyütmüş olacağım ki gözümde… Ağzıma uygun birkaç şey bulup küçük bir tabak yapabildim kendime… Olsun, şükretmeyi biliyoruz 🙂

 

Fare Tapınağı ile Bikaner

Fare Tapınağı ile BikanerBikaner’e gelmemizin tek bir nedeni var aslında… O da Karni Mata (Fare Tapınağı)… Bu tapınaktaki 20.000’in üzerinde fareye tapıyor inananları… İnanışa göre bu farelerin bir önceki hayatlarında yasak çeşmeden su içen Hint Tanrısı Karni Mata’nın çocukları olduğunu kabul ediyorlar. Başka bir inanış da, bu 20.000 farenin önceden asker olduğuna inanmaları… İlginç olansa, bütün Hindistan’ın veba yüzünden çok sayıda ölümün olduğu yıllarda Karni Mata’da hiç kimse vebadan ölmemiş… Buraya gelenlerin kimi farelerin yedikleri kaptan yiyor, kimisi de kutsal gördükleri beyaz fareleri bulma peşinde şekilden şekle giriyor yerlerde… Anlatacağım…

Bu şehre gelen turistlerin neredeyse tamamı bu tapınağı görebilmek için buradalar… Tapınak şehrin yaklaşık 30 km dışında olduğundan araçla gidiliyor. Esma “farelerle o kadar da samimi olmaya gerek yok” deyip lobide kitap okumayı tercih ettinden ben onsuz yollardayım bugün 🙂

Gerçekten de kendisi ve etrafı gerçekten çok güzel bir tapınak Karni Mata… Mermerden girişi, dış avlusunda Hindistan’a dair ürünlerin satışının yapıldığı minik dükkanları, içinin zaten kıyas kabul etmez ilginçliği ile… “Atmosferi unutulmaz bir yere geldin Buse” diyor bana…

Fare Tapınağı ile Bikaner

Elbette ayakkabılarla içeri girilmiyor… Çıplak ayak ya da en fazla çorapla girebileceğim söyleniyor. İçeri adım atar atmaz, her yerde fareler cirit atıyor. Her yerde olmaları yetmezmiş gibi yanlışlıkla basmanız da yasak… Eğer bir farenin üstüne basıp öldürürsen mazallah, o farenin ağırlığı kadar tapınağa altın ya da gümüşten bir fare heykeli hediye etmen gerekiyormuş… Hımmm… Havada dolaşan kokuyu ve yerdeki pislikleri söylememe gerek yok diye düşünüyorum…

Fare Tapınağı ile BikanerBaşka hayvanların farelere zarar vermesini önlemek için ağ germişler tapınağın üzerine… İçerdeyi durumsa şöyle… Ayaklarınızın üzerinden fareler zıplıyor. Aslında bu onlara göre iyi birşey, atlarsa iyi şans getiriyormuş 🙂 Bir ordalar, bir burdalar… Hindistan’da tapınaklara gelirken insanlar yiyecek getiriyorlar, burada da durum aynı… Ama bu sefer mamalar farelere sunmak için… Hatta şöyle bir ana tanık oldum. İnananlar farelere yemeklerini sunmak için sıraya giriyorlar. Getirdikleri yiyecekleri de yerdeki etrafı fare dolu geniş mermer kaba koyuyorlar. Bu yiyeceklerin fareler tarafından kutsandıklarına inanıyorlar… Ve inananları için farelerin kemirdiklerinden yemeleri onlar için kıymetli… Gördüğümse evet, o yiyecekleri yiyorlar!

Yerler tahmin edeceğiniz üzere fare pisliğiyle kaplı… Bir koku olmasına rağmen bana çok da pis gelmediğini söyleyebilirim… Pislik anlayışım da değişti galiba 🙂 Etrafta gezinen farelerin arasında 1-2 tane de beyaz fare varmış… Kutsal saydıkları bu fareyi görmek için deli oluyorlar… Bir baktım, 4-5 tane adam fare pislikleri arasında yerlerde sürünüyor… Biri orada beyaz fare görmüş, onlar da görebilmek için birbirlerinin üzerlerindeler… İlginç insanlar vesselam…

Karni Mata’da çektiğim kısa videolardan biri burada…  Diğeri de burada…

Dışarıda hediyelik eşyacılar var. Öğle saatindeyse uykucu bir çoğu… Biraz dükkanları gezdikten sonra şehre dönüş… Öğleden sonra şehri yürüyerek gezdik biraz… Pazar yerinde halkın içine katıldık. Güzel bir parkın içindeki büfede yemek yedik. Sahibi bizimle çok ilgilendi sağolsun… Herşeyi damağımıza uygun yapmaya çalıştı ama artık midem birşey almamaya başladı… Sadece yaşamak için yiyorum diyebilirim.

Hindistan’da göreceğimiz son şehir olan Rishkesh’e bizi götürecek olan trenimiz 17.00’te… Trende herkescikler uykuda, ben ayaktayım yine… En uzun yolculuğumuz  bu, 17 saat sürecek… Bakalım Rishkesh nasıl bir yer…

Konaklama: Maharaja Ganga Mahal

Yürüme: 5,9 km.

Facebooktwittergoogle_pluslinkedin

Benzer yazılar

Yorum Yapın

*