Büyükada Rum Yetimhanesi’nin gizemi…

124

İstanbul’da yaşayıp henüz Adalar’a gitmemiş arkadaşlarım olduğunu bilirim. Bense bayılırım! Mutlu olduğumda giderim, mutsuz olduğumda giderim, evde kitap okuyacağıma orada okuyayım deyip giderim, kahvaltı derim, dondurma yemeğe derim; giderim de giderim…

Favorim Heybeli ve Burgaz olsa da Büyükada’da konu Adalar ise olmazsa olmaz tabii… Bu kadar yolumu düşürmeme karşılık ben de yepyeni bir yer keşfettim yakın zamanda Büyükada’da; Rum Yetimhanesi…

123Bir yere gittiğimde kaybolmayı severim. Çam ormanının içindeki patikada sağıma aldığım masmavi deniz manzarası bana eşlik ederken, ıssız tepede karşıma bütün bir heybetiyle karşıma çıkan bu ihtişamlı yapıyı daha sonra araştırdığımda şaşırtıcı gerçeklerle karşılaşıyorum…

1800’lerin sonlarına Fransızlar otel olarak inşa etmişler, her ne kadar hiç otel olarak faaliyet gösteremese de… Günümüzde boş olan bu yapının Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin kontrolü altında olduğu söyleniyor. Daha da ilginci bu yapının Avrupa’nın en büyük, Dünya’nın ise ikinci büyük ahşap binası olması…

Yedikule’deki Balıklı Rum Hastanesi’nde faaliyet gösteren Rum Yetimhanesi, 1900’lü yılların başlarında Büyükada’ya taşınıyor. 200’ün üzerinde odası, büyük bir kütüphane, ilkokul ve mesleki eğitimleri verilen bu binada kimsesiz çocuklar hayata kazandırılıyor. Binanın işlevi 1. Dünya Savaşı yıllarında değişip Kuleli Askeri Mektebi’ne dönüşüyor. Geçen süreçte işgal kuvvetleri tarafından adaya gönderilen Rum göçmenlerine ev sahipliği yapıyor ve bu dönemde binada hor kullanımlar söz konusu oluyor. 1960’lı yıllarda binaya el koyulup, kapatılıyor ve ne yazık ki çürümeye terk ediliyor. Patrikhane’nin talebiyle 2007’de ilk sahibine geri dönen yetimhanenin içi bugün bakımsızlıktan harabeye dönmüş durumda…

Bir efsanesi de var elbet… Yetimhane döneminde bir yangın çıkıyor ve bina fazla zarar görmese de bu yangında bazı çocuklar can veriyor. Hatta bir çocuk kaçarken kuyuya düşüyor ve oraya bakılmadığı için ne yazık ki bulunamıyor… Hala binanın içinde kurtarılamayan bu çocuğun çığlıklarının duyulduğu iddiası kulaktan kulağa yayılıyor!

Büyükada’daysanız eğer ve biraz yukarılara tırmanmaya yetecek enerjiniz varsa bu devasa, sessiz, ahşap, tarihi yapı yüzyıllardır sizi bekliyor olacak…

Facebooktwittergoogle_pluslinkedin

Benzer yazılar

Yorum Yapın

*